İngilizce Atasözleri ve Türkçe Anlamları

İngilizce atasözlerini ve Türkçe anlamlarını sizlerle paylaşmak istedik. Sayfamız sürekli olarak güncellenecektir. Bizi takip etmeyi unutmayın.

A bird in the hand is worth two in the bush: Eldeki bir kuş çalıdaki 2 kuş kadar değerlidir. Bu atasözünün Türkçe’de “Eldeki serçe damdaki güvercinden iyidir.” şeklinde karşılığı vardır.

A chain is only as strong as its weakest link: Bir zincir sadece en zayıf halkası kadar güçlüdü. Birinin başına gelebilecek en kötü şey anlamına gelir.

A fish rots from the head down: Balık baştan kokar anlamına gelir. Yöneticilerin kötü olduğu bir durumda işlerin yürümeyeceğini ifade etmek için kullanılır.

A friend in need is a friend indeed: “İhtiyaç durumundaki arkadaş gerçekten arkadaştır.” olarak çevirebileceğimiz bu atasözünün Türkçe’deki karşılığı “Dost kara günde belli olur.” atasözüdür.

A golden key can open any door: “Altın anahtar her kapıyı açar.” olarak çevrilen bu atasözü tam olarak “Para her kapıyı açar.” anlamına gelmektedir.

A leopard cannot change its spots: “Bir leopar beneklerini değiştiremez.” olarak çevrilen bu atasözünün Türkçe karşılığı “Huylu huyundan vazgeçmez.” atasözüdür.

A little knowledge is a dangerous thing: “Az bilgi tehlikelidir.” olarak çevrilen bu atasözünü Türkçe’deki “Yarım hekim candan, yarım hoca dinden eder.” atasözüyle aynı anlamı verir.

A picture is worth a thousand words: Bir resim binlerce kelimeye değer anlamına gelir.

A rolling stone gathers no moss: Yuvarlanan taş yosun tutmaz olarak çevrilen bu atasözü Türkçe’deki “İşleyen demir pas tutmaz.” atasözü ile aynıdır.

A stitch in time saves nine: Zamanında yapılan bir düzeltme sonraki sorunları ortadan kaldırır anlamına gelir. Bir mıh bir nal kurtarır, bir nal bir at kurtarır şeklinde de söyleyebiliriz.

A thing of beauty is a joy forever: Güzel şeyler sonsuz kadar yaşar anlamına gelir.

A watched pot never boils: Başında beklenen kazan asla kaynamaz olarak çevrilebilen bu atasözü bir işin olması için başında beklerse gerçekleşmeyebileceğini anlatmaktadır.

All publicity is good publicity: Reklamın iyisi kötüsü olmaz anlamına gelir.

All that glitters is not gold: Bütün parıltılar altın değildir anlamına gelir. Türkçe’deki her sakallıyı deden sanma atasözünün İngilizce karşılığıdır ve görünüşe aldanmamak gerektiğini anlatır.

All things come to he who waits: Bütün her şey bekleyene gider olarak çevrilen bu atasözünün Türkçe karşılığı sabreden derviş muradına ermiş atasözüdür.

All things must pass: Her şey geçer, hiçbir şey sonsuza kadar devam etmez gibi anlamları vardır.

An apple a day keeps the doctor away: Günde bir elma doktoru uzak tutar şeklinde çevrilebilir.

 

Enjoyed this video?
ingilizce atasözleri ve anlamları
"No Thanks. Please Close This Box!"